Öyküleyici anlatım nedir ve bir olayı okura yaşatmak için nasıl kullanılır? Edebiyatın temel taşı olan bu anlatım biçimi, belirli bir olay örgüsünü karakterler, zaman ve mekan unsurlarıyla birleştirerek okuru adeta bir filmin içine çeker. Bir metni sıkıcı bir bilgi yığınından çıkarıp canlı bir dünyaya dönüştüren bu tekniği yakından tanıyalım.

Öyküleyici Anlatım Nedir?

Öyküleyici anlatım, bir olayın veya birbiriyle bağlantılı bir dizi olayın belirli bir zaman ve mekan çerçevesinde, karakterler aracılığıyla aktarıldığı bir anlatım biçimidir.Temel amacı bilgi vermek değil, bir olayı okurun zihninde canlandırarak onu olayların içine dahil etmek, ona estetik bir zevk ve heyecan vermektir. Bu anlatım türünde yazar, “Ne oldu?” sorusuna yanıt arar ve olayları bir başlangıcı, gelişmesi ve sonucu olacak şekilde kurgular.

Bu anlatım biçimi, destanlardan halk hikayelerine, modern romanlardan kısa öykülere kadar anlatmaya bağlı tüm edebi metinlerin temelini oluşturur.Örneğin, Dede Korkut Hikayeleri, Oğuz boylarının kahramanlıklarını ve yaşamlarını öyküleyici bir dille kuşaktan kuşağa aktarmıştır.Benzer şekilde, Çehov tarzı bir durum hikayesinde bile, belirgin bir serim-düğüm-çözüm olmasa da, günlük yaşamdan bir kesit yine bir olay akışı içinde sunulur. Anlatılan olaylar gerçek olabileceği gibi tamamen kurgusal da olabilir; önemli olan, okuru o kurgusal dünyaya inandırabilmektir.

Öyküleyici anlatım nedir

Öyküleyici Anlatımın Temel Özellikleri Nelerdir?

Her anlatım türü gibi öyküleyici anlatımın da kendine has belirgin nitelikleri vardır. Bu özellikler, metnin bir hikaye olarak algılanmasını sağlayan yapı taşlarıdır.

Hikaye, hayatın kendisidir; sadece daha düzenli parçalara ayrılmış halidir.

Bu anlatım biçimini daha net anlamak için temel özelliklerini incelemek faydalı olacaktır. Öyküleyici anlatımın başlıca özellikleri şunlardır:

  • Olay Örgüsü: Anlatımın merkezinde belli bir mantık silsilesi içinde gelişen bir olay veya olaylar zinciri bulunur.
  • Karakterler (Şahıs Kadrosu): Olayları yaşayan veya olaylardan etkilenen kişiler vardır. Bu karakterlerin metin içindeki rolü ve sayısı, hikayenin türüne göre değişebilir.
  • Mekan (Yer): Olaylar belirli bir coğrafyada veya mekanda geçer. Mekan, çoğu zaman olayların gidişatını ve karakterlerin psikolojisini etkileyen önemli bir unsurdur.
  • Zaman: Olaylar belirli bir zaman diliminde yaşanır. Bu, geçmiş zaman olabileceği gibi şimdiki veya gelecek zaman da olabilir. Anlatımda kronolojik bir akış söz konusudur.
  • Hareket ve Fiil Ağırlığı: Metinde durağanlıktan çok hareket vardır. Bu nedenle “gitti”, “koştu”, “söyledi”, “baktı” gibi fiiller sıkça kullanılır.
  • Amaç: Temel amaç, okuru olayların içine çekmek, onda merak ve heyecan uyandırmak ve anlatılanları zihninde canlandırmasını sağlamaktır.

Öyküleyici Anlatım ve Betimleyici Anlatım Arasındaki Fark

Öyküleyici anlatım, sıkça betimleyici (tasvir edici) anlatımla birlikte kullanılır ancak ikisi aynı şey değildir. Öyküleyici anlatım bir “video kaydı” gibidir; olayları, hareketi ve zamanın akışını anlatır. Betimleyici anlatım ise bir “fotoğraf karesi” gibidir; bir anı, bir mekanı veya bir kişiyi ayrıntılarıyla, renkleriyle, şekilleriyle okurun zihninde resmeder. Başarılı bir edebi metinde bu iki anlatım türü iç içe geçmiştir. Yazar, olayı anlatırken (öyküleme) aynı zamanda mekanın ve karakterlerin özelliklerini de tasvir eder (betimleme).

Kısacası öyküleyici anlatım, kelimelerle bir dünya kurma sanatıdır. İster binlerce yıl öncesinden gelen bir destan, ister günümüzde yazılmış bir roman olsun, temelinde yatan bu anlatım biçimi, insanlığın hikaye anlatma geleneğini canlı tutar.

Kitaplarınızı kaleme alırken öyküleyici anlatım tekniklerinden faydalanmanız, eserinizin daha renkli ve çekici hale gelmesine yardımcı olacaktır. Eğer kitap yazma konusunda sorun yaşıyorsanız, gölge yazarlık hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

 

Kategoriler: Blog